

Borsa İstanbul endeksi haftayı 8.885 puanla kapattı. Endeks üzerinde etkili olan banka hisselerine baktığımızda, negatif görünümleriyle dikkat çekiyorlar. Bu durumu, yüksek faiz ortamının çok uzun süre devam etmeyeceğinin bir göstergesi olarak kabul edebiliriz. Öte yandan, vade sonunda İş Yatırım tarafından 172 bin adet kısa pozisyon kontratının bir sonraki vadeye devredildiğini görüyoruz ki bu da işlem yapan yatırımcıların halen kısa pozisyonda kalmaya eğilimli olduklarını ve borsa yatırımcılarına yönelik baskının bir süre daha devam edebileceğini gösteriyor. Endekse etkisi olan diğer hisselere baktığımızda pozitif bir hava vermelerine karşın psikolojik eşiklerin altında kaldıklarını görüyoruz. Spesifik olarak öne çıkan bir sektör bulunmuyor; adeta bir döngü içinde yatırımlarını yalnızca “hava aldıran” bir yatırımcı profili mevcut.
S&P, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesini açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunun “B+”dan “BB-“ye yükseltildiği ve kredi notu görünümünün “durağan” olduğu belirtildi. Ülkenin “B” olan kısa vadeli kredi notu da teyit edildi. Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkı para politikası duruşunun enflasyonu düşürmesine, rezervleri yeniden inşa etmesine ve finansal sistemi dolarizasyondan arındırmasına olanak sağladığı ifade edildi. S&P’nin verdiği karar ve açıklamaları, önceki kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarıyla paralellik gösteriyor. Bu olumlu açıklamaların, Türk ekonomisi açısından bir mesafe kaydedildiğinin işareti olduğunu ve 2025 yılı içerisinde kredi notu artışlarını görebileceğimiz bir döneme girileceğini düşünüyoruz.
3 Kasım’ın hafta sonuna denk gelmesi sebebiyle Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Ekim ayı enflasyon verileri 4 Kasım Pazartesi günü saat 10.00’da açıklandı. Buna göre, enflasyon Ekim ayında aylık bazda %2,88 artış gösterdi. TCMB, reel ve finans sektöründeki 72 profesyonelin katılımıyla hazırladığı Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’nde enflasyon beklentilerini %2,53 olarak açıklamıştı; Eylül ayı enflasyon verisi ise %2,97 idi. Açıklanan enflasyon verilerine baktığımızda, bir faiz indiriminin gündemde olmadığını öngörmekle birlikte, borsa yatırımcısının yıl sonuna kadar psikolojik bir sınav vereceğini düşünüyoruz.
Yurt içine baktığımızda, geçtiğimiz hafta piyasaları etkileyecek önemli bir veri gelmediğini gözlemledik. Daha çok yurt dışı verilerine odaklanmış bir piyasa seyri izlendi. Özellikle ABD’den gelen istihdam verilerinin FED’in faiz kararında etkili olacağını, bundan sonraki dönemde de gelecek verilerin alınacak kararlara etki edeceğini öngörmekteyiz. 5 Kasım’da yapılacak ABD seçimlerinin sonuçlarının hem dünya genelinde hem de ABD ekonomisinde enflasyonun düşürülmesine yönelik çalışmalarda hangi yöne evrileceği merakla bekleniyor. Bu sonuçlar, 6-7 Kasım’daki FED kararlarında da etkili olacaktır.
Türkiye’deki gelişmelere baktığımızda, hükümetin “kardeşlik süreci” olarak adlandırdığı siyasi hamlesinin ardından, hem iktidar hem de ana muhalefet kanadından gelen açıklamalar sonrası Türk siyasetinde tekrar bir gerginlik yaşandığını görmekteyiz. Bu sürecin en çok zarar verdiği alanlardan biri de Borsa İstanbul oldu. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde siyasi açıklamaların etkisi büyük olduğu için yatırımcılarımızın, siyasi cepheden gelen açıklamaları göz önünde bulundurarak yatırım kararlarını değerlendirmeleri daha faydalı olacaktır.
3. çeyrek bilançolarının açıklanmaya devam ettiği bu haftada, CCOLA, ASUZU, TOASO, FROTO, MGROS, TUPRS, SAHOL, AGHOL, KCHOL, ve TCELL şirketlerinin finansal verilerinin piyasa üzerindeki etkisini gözlemleyeceğiz. Gelen pozitif veriler, endeksin direnç seviyelerini aşmasına yardımcı olabilir; negatif veriler ise geri çekilmelerle sonuçlanabilir.
Yatırımlarını yakın tut ama yatırım danışmanını daha da yakın.
Marbaş Menkul Değerler AŞ / Yatırım Uzmanı Alperen Kaan Divan